Arama
En son konular
En iyi yollayıcılar
KALÞSÌZ CADI (2562) | ||||
ЯUH ףЯΛŁłçӘSł (1846) | ||||
Nokta ~ (1322) | ||||
RuH UnutuRsun (1257) | ||||
hayalet (327) | ||||
qaMe 0weR (296) | ||||
gkce_maNga (269) | ||||
MmAnGa_MiRaYy (256) | ||||
Hüqo (172) | ||||
*z*e*y*n*e*p* (154) |
Anahtar-kelime
Mart 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
Kimler hatta?
Toplam 65 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 65 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 290 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 2:30 pm tarihinde online oldu.
İdealizm
maNga Fan Clup :: Kültürel :: Felsefe
1 sayfadaki 1 sayfası
İdealizm
İdealizm, felsefede, en geniş anlamıyla, dinsel güçlerin
evrendeki tüm süreçleri ya da olup bitenleri belirlediğini savunan tüm
felsefe öğretilerini içerecek biçimde kullanılan terim.Varolan her şeyi
"düşünce"ye bağlayıp ondan türeten; düşünce dışında nesnel bir
gerçekliğin varolmadığını, başka bir deyişle düşünceden bağımsız bir
varlığın ya da maddî gerçekliğin bulunmadığını dile getiren felsefe
akımını niteler.
İdealizm, varlığın düşünceden bağımsız olarak varolduğunu kabul eden "gerçekçilik", "maddecilik"
ve "doğalcılık" felsefe anlayışlarının tam karşı
kutbunda yer almaktadır.
Felsefede İdealizm, dünyanın temellendirilmesinde en önemli görevin,
bilince ya da maddi olmayan zihne yönelik bir gerçeklik kuramı
geliştirmek olduğu düşüncesi üstüne kurulmuştur. İdealizm anlayışının
temelleri önce Platon'un "Idealar Dünyası Kuramı" yla atılmış olmakla
birlikte, daha sonra çeşitli filozoflarca sunulan izahlarla
güçlendirilmiştir.
Metafizikte
idealizm, bütün fiziksel nesnelerin bütünüyle zihne bağımlı olduğu,
onların bilincinde olan bir zihin olmaksızın metafizik anlamda hiçbir
varlıkları olmadığı anlayışına karşılık gelmektedir. Bir başka deyişle,
metafizik idealizme göre gerçeklik her durumda zihne bağımlı olduğu için
gerçekliğin gerçek bilgisi ancak tinsel bir bilinç kaynağına
başvurularak elde edilebilirdir. Buna karşı, idealizm ile taban tabana
zıt bir konuma yerleştirilip temellendirilen Maddecilik, zihnin ya da
bilincin bütünler halinde fiziksel öğeler ile süreçlere
indirgenebileceğini savunmaktadır.
İdealistler; doğadaki şeyleri ya da nesneleri, her şeyin özünü
oluşturan tek bir gücün ya da enerjinin geçici görünümleri olarak görür;
varlığın tüm görünüşlerinde tek bir anlamın yattığını düşünür; varoluşu
tek bir birlik olarak algılar; aklın sağladıklarının dışında gerçekliğe
ulaşmanın olanaksız olduğunu öne sürer; gerçekliği "idea"olarak
belirleyip maddeyi bunun bir yansıması sayar.
Felsefi anlamda idealizm dünyanın yalnızca düşüncelerin, zihnin,
ruhun, ya da daha doğrusu, fiziksel dünya varolmadan önce varolan
İdeanın bir yansıması olduğu görüşünden hareket eder. Duyularımızla
bildiğimiz maddi şeyler, kusursuz İdeanın kusurlu kopyalarıdır. Antik
dönemde bu felsefenin en tutarlı savunucusu Platon'du. Ancak idealizmin başlangıcı M.Ö. 6.yüzyıl
a, ilkçağ Yunan felsefesinde Ksenophanes'e değin uzanır. Ksenophanes , çok
olanı Bir'e indirgemiş ve bu Bir'i "tüm düşünme" olarak belirlemiştir.
Ksenophanes'in öğretisi günümüzde metafıziğin kurucusu olarak gösterilen
öğrencisi Parmenides 'in kurduğu Elea Okulu eliyle daha bir gelişim
göstermiştir: "Varlık, değişmez ve birdir; özne ve nesne bir ve
aynıdır."
Platon'a göre "gerçek varlık idea, 'düşünce varlığı'dır." Platon
"düşünülür dünya" (idealar dünyası) ile "duyulur dünya" (görüngüler
dünyası) ayrımına gitmiş; duyulur dünyayı gölgelerden ibaret bir
görünüşler dünyası olarak betimlerken, düşünülür dünyayı değişmez
gerçeklikler diye gördüğü idealardan oluşan gerçek dünya olarak ilan
etmiştir.
Aynı fikir Kant'tan önce İrlandalı rahip ve filozof George Berkeley ve klasik İngiliz ampiristlerinin en
sonuncusu David Hume tarafından ileri sürülmüştü. Temelde şöyle
özetlenebilir: "Dünyayı duyumlarım aracılığıyla yorumlarım. Bu
nedenle, varolduğunu bildiğim tek şey duyu izlenimlerimdir. Örneğin bu
elmanın varolduğunu söyleyebilir miyim? Hayır. Tüm söyleyebileceğim, onu
gördüğüm, hissettiğim, kokladığım, tattığımdır. Bu bakımdan, gerçekte
bir maddi dünyanın varolduğunu hiçbir surette söyleyemem." Öznel
idealizmin mantığına göre, eğer gözlerimi kaparsam dünya varolmaktan
çıkar. Her ne kadar Berkeley idealist düşünceye önemli katkılarda
bulunduysa da, idealist düşünce asıl gelişimini Kant 'la birlikte
göstermiştir.
Kendi felsefesini "madde tanımazcılık" diye adlandıran Berkeley 'e
göre ise; iki tür gerçek varlık -tinler (zihinler) ve idealar- söz
konusudur; fiziksel nesneler ise duyusal ideaların toplamıdırlar.
Dolayısıyla, Berkeley'e göre, bir elmayı algıladığımızı söylediğimizde
doğrudan farkına vardığımız duyusal görünüşlerin bir toplamıdır. Bundan
dolayı sınırlı bir zihin tarafından algılanmayan şeyler yokturlar;
şeyler zihnimize sınırlı zihin tarafindan algılandıklarında ulaşırlar: "varolmak
algılanmış olmaktır." Berkeley şeyleri, onlara atfettiğimiz
niteliklere ilişkin duyu deneyimimizden soyutlayarak kavrayamayacağı
düşüncesinden hareket ederek, fiziksel nesnelerin varoluşunun algılanmak
olduğunu, fiziksel nesnelerin yalnızca idealar olarak varolduklarını
ileri sürer. Berkeley 'in fiziksel şeylerin, onları algılayan kimse
olmadığında da var gözükmeleri sorusuna yanıtı, onların Tanrı'ın
hafızasında varolduklarıdır. Düşüncemizde şeylerin varlığını yaratan
yegane güç Tanrı'dır.
evrendeki tüm süreçleri ya da olup bitenleri belirlediğini savunan tüm
felsefe öğretilerini içerecek biçimde kullanılan terim.Varolan her şeyi
"düşünce"ye bağlayıp ondan türeten; düşünce dışında nesnel bir
gerçekliğin varolmadığını, başka bir deyişle düşünceden bağımsız bir
varlığın ya da maddî gerçekliğin bulunmadığını dile getiren felsefe
akımını niteler.
İdealizm, varlığın düşünceden bağımsız olarak varolduğunu kabul eden "gerçekçilik", "maddecilik"
ve "doğalcılık" felsefe anlayışlarının tam karşı
kutbunda yer almaktadır.
Felsefede İdealizm, dünyanın temellendirilmesinde en önemli görevin,
bilince ya da maddi olmayan zihne yönelik bir gerçeklik kuramı
geliştirmek olduğu düşüncesi üstüne kurulmuştur. İdealizm anlayışının
temelleri önce Platon'un "Idealar Dünyası Kuramı" yla atılmış olmakla
birlikte, daha sonra çeşitli filozoflarca sunulan izahlarla
güçlendirilmiştir.
Metafizikte
idealizm, bütün fiziksel nesnelerin bütünüyle zihne bağımlı olduğu,
onların bilincinde olan bir zihin olmaksızın metafizik anlamda hiçbir
varlıkları olmadığı anlayışına karşılık gelmektedir. Bir başka deyişle,
metafizik idealizme göre gerçeklik her durumda zihne bağımlı olduğu için
gerçekliğin gerçek bilgisi ancak tinsel bir bilinç kaynağına
başvurularak elde edilebilirdir. Buna karşı, idealizm ile taban tabana
zıt bir konuma yerleştirilip temellendirilen Maddecilik, zihnin ya da
bilincin bütünler halinde fiziksel öğeler ile süreçlere
indirgenebileceğini savunmaktadır.
İdealistler; doğadaki şeyleri ya da nesneleri, her şeyin özünü
oluşturan tek bir gücün ya da enerjinin geçici görünümleri olarak görür;
varlığın tüm görünüşlerinde tek bir anlamın yattığını düşünür; varoluşu
tek bir birlik olarak algılar; aklın sağladıklarının dışında gerçekliğe
ulaşmanın olanaksız olduğunu öne sürer; gerçekliği "idea"olarak
belirleyip maddeyi bunun bir yansıması sayar.
Felsefi anlamda idealizm dünyanın yalnızca düşüncelerin, zihnin,
ruhun, ya da daha doğrusu, fiziksel dünya varolmadan önce varolan
İdeanın bir yansıması olduğu görüşünden hareket eder. Duyularımızla
bildiğimiz maddi şeyler, kusursuz İdeanın kusurlu kopyalarıdır. Antik
dönemde bu felsefenin en tutarlı savunucusu Platon'du. Ancak idealizmin başlangıcı M.Ö. 6.yüzyıl
a, ilkçağ Yunan felsefesinde Ksenophanes'e değin uzanır. Ksenophanes , çok
olanı Bir'e indirgemiş ve bu Bir'i "tüm düşünme" olarak belirlemiştir.
Ksenophanes'in öğretisi günümüzde metafıziğin kurucusu olarak gösterilen
öğrencisi Parmenides 'in kurduğu Elea Okulu eliyle daha bir gelişim
göstermiştir: "Varlık, değişmez ve birdir; özne ve nesne bir ve
aynıdır."
Platon'a göre "gerçek varlık idea, 'düşünce varlığı'dır." Platon
"düşünülür dünya" (idealar dünyası) ile "duyulur dünya" (görüngüler
dünyası) ayrımına gitmiş; duyulur dünyayı gölgelerden ibaret bir
görünüşler dünyası olarak betimlerken, düşünülür dünyayı değişmez
gerçeklikler diye gördüğü idealardan oluşan gerçek dünya olarak ilan
etmiştir.
Aynı fikir Kant'tan önce İrlandalı rahip ve filozof George Berkeley ve klasik İngiliz ampiristlerinin en
sonuncusu David Hume tarafından ileri sürülmüştü. Temelde şöyle
özetlenebilir: "Dünyayı duyumlarım aracılığıyla yorumlarım. Bu
nedenle, varolduğunu bildiğim tek şey duyu izlenimlerimdir. Örneğin bu
elmanın varolduğunu söyleyebilir miyim? Hayır. Tüm söyleyebileceğim, onu
gördüğüm, hissettiğim, kokladığım, tattığımdır. Bu bakımdan, gerçekte
bir maddi dünyanın varolduğunu hiçbir surette söyleyemem." Öznel
idealizmin mantığına göre, eğer gözlerimi kaparsam dünya varolmaktan
çıkar. Her ne kadar Berkeley idealist düşünceye önemli katkılarda
bulunduysa da, idealist düşünce asıl gelişimini Kant 'la birlikte
göstermiştir.
Kendi felsefesini "madde tanımazcılık" diye adlandıran Berkeley 'e
göre ise; iki tür gerçek varlık -tinler (zihinler) ve idealar- söz
konusudur; fiziksel nesneler ise duyusal ideaların toplamıdırlar.
Dolayısıyla, Berkeley'e göre, bir elmayı algıladığımızı söylediğimizde
doğrudan farkına vardığımız duyusal görünüşlerin bir toplamıdır. Bundan
dolayı sınırlı bir zihin tarafından algılanmayan şeyler yokturlar;
şeyler zihnimize sınırlı zihin tarafindan algılandıklarında ulaşırlar: "varolmak
algılanmış olmaktır." Berkeley şeyleri, onlara atfettiğimiz
niteliklere ilişkin duyu deneyimimizden soyutlayarak kavrayamayacağı
düşüncesinden hareket ederek, fiziksel nesnelerin varoluşunun algılanmak
olduğunu, fiziksel nesnelerin yalnızca idealar olarak varolduklarını
ileri sürer. Berkeley 'in fiziksel şeylerin, onları algılayan kimse
olmadığında da var gözükmeleri sorusuna yanıtı, onların Tanrı'ın
hafızasında varolduklarıdır. Düşüncemizde şeylerin varlığını yaratan
yegane güç Tanrı'dır.
Dildar Geverî- HızLı Üye
- Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 103
Puan : 177
Rep Puan : 2
Nerden : CenneTTen :)
Yaş : 29
Ruh Hali :
Takım :
maNga Fan Clup :: Kültürel :: Felsefe
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Ağus. 31, 2016 4:05 am tarafından Nokta ~
» ''Yine Yeni Yeniden'' ÖZEL HABER
C.tesi Şub. 07, 2015 1:03 pm tarafından Nokta ~
» ''Yine Yeni Yeniden'' ÖZEL HABER
C.tesi Şub. 07, 2015 1:01 pm tarafından Nokta ~
» Slm ben furkan
C.tesi Şub. 07, 2015 12:55 pm tarafından Nokta ~
» maNga Özel Röportaj | tv8
C.tesi Şub. 07, 2015 12:53 pm tarafından Nokta ~
» maNga - Yine Yeni Yeniden
C.tesi Şub. 07, 2015 12:44 pm tarafından Nokta ~
» Berksan ft.Hande Yener - Haberi Var Mı?
C.tesi Ocak 31, 2015 7:15 am tarafından Nokta ~
» maNga ve Cizgi Karakterleri
Perş. Ocak 29, 2015 9:03 am tarafından Nokta ~
» Birol Giray (BeeGee) feat. Ferman - İki Yol
Perş. Ocak 29, 2015 6:12 am tarafından Nokta ~
» maNga Macau’yu Fethetti
Perş. Ocak 29, 2015 5:58 am tarafından Nokta ~
» Film Tadında Video Klip
Perş. Ocak 29, 2015 5:50 am tarafından Nokta ~
» maNga Radyo Viva`ya konuk oluyor
Salı Ocak 27, 2015 9:05 am tarafından Nokta ~
» maNga - Hani Biz
Salı Ocak 27, 2015 8:59 am tarafından Nokta ~
» maNga - Hint Kumaşı
Salı Ocak 27, 2015 8:55 am tarafından Nokta ~
» Cartel ft. Ferman Akgül - Sen
Salı Ocak 27, 2015 8:42 am tarafından Nokta ~
» maNga-Fazla Aşkı Olan Var Mı?
Salı Ocak 27, 2015 8:40 am tarafından Nokta ~
» İşte Işıkları Söndürseler Bİle albümümüzün ikinci klibi
Salı Ocak 27, 2015 8:37 am tarafından Nokta ~
» EFFICACY: maNga
Salı Ocak 27, 2015 8:33 am tarafından Nokta ~
» Ferman Akgül Ve Halleri
Salı Ocak 27, 2015 8:31 am tarafından Nokta ~
» maNga- Rock'n Coke Libido.
Salı Ocak 27, 2015 8:29 am tarafından Nokta ~